Bu yazıda benim de birkaç yıldır kendisinden muzdarip olduğum
Behçet Hastalığı’ndan bahsedeceğim. Bu yazıdaki bilgiler araştırmalarıma ve
kendi tecrübelerime dayanmakta olup uzman görüşü içermemektedir.
Behçet Hastalığı Nedir?
Behçet hastalığı, 1937 yılında Prof. Dr. Hulusi Behçet
tarafından keşfedilmiş ve keşfeden profesörün soyadı ile anılmaya başlanmış, kronik
bir damar rahatsızlığıdır. Bulaşıcı bir hastalık olmamakla birlikte genetik yatkınlığın
önemli olduğu düşünülmektedir.
Behçet Hastalığı’nın Görülme Sıklığı
Çoğunlukla Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkelerinde görülmekle
birlikte, ülkemizde yaklaşık olarak 100.000 kişiden 4-5’inde görülmektedir.
Belirtileri Nelerdir?
Behçet Hastalığı’nın ilk belirtileri arasında ağızda görülen
aftlar bulunmaktadır. Bende de süreç aftlar ile başlamıştı. Aftların aslında
birçok sebebi bulunuyor. Bu sebeplerin başında vitamin eksikliği de var. Fakat
Behçet Hastalığı’ndan kaynaklı aftlarda birkaç farklılık gözlemledim. Diğer
aftlara göre daha büyük oluyorlar ve iyileşme süresi vitamin eksikliği vb. gibi
sorunlardan kaynaklanan aftlarda ortalama 7 gün iken, Behçet Hastalığı’ndan
kaynaklı aftlarda 15 günü bulabiliyor.
Diğer bir belirti ise ağızda çıkan aftlara benzer bir
şekilde genital bölgede yara oluşması. Genital bölgede çıkan yaralar görünüş
itibariyle ağızda çıkan aftlara benziyor ve çok sancılı oluyor. İyileşme süresi
kişiden kişiye ve ilaç kullanımına bağlı olarak farklılaşıyor.
Belirtilerden üçüncüsü, vücutta farklı bölgelerde çıkan
nohut veya fındık büyüklüğünde pembe bezeler. Bu bezeler sert oluyor, dokununca
acıyor ve bazen iyileştikten sonra deride iz bırakıyor. Bezelerin çıktığı bölge
kişiden kişiye değişiyor olmalı. Özellikle bacaklarda olduğu belirtilirken
benim sırt bölgemde ve yüzümde çıkıyor.
Behçet Hastalığı’nın ilerlemesi durumunda rahatsızlık
eklemlerde ve gözde de görülebiliyor. Eklemlerde ağrı hissedilirken, gözde
görülmesi durumunda görmeyi engellediği biliniyor. Benim tedavi gördüğüm doktor
artık gözde görülmesi durumunun yaşanmadığından bahsetti.
Behçet Hastalığı’nın Tedavisi
Üzülerek belirtmeliyim ki bu hastalığın kesin bir tedavisi
yok. Ömür boyu bizimle yaşayacak olan bir hastalık. Fakat hastalığın ilerlemesini
önlemek için kolşisin isminde bir madde içeren ilaçların kullanımı öneriliyor. Ağızda
çıkan aftlar için eczanelerde bulunan jel veya spreyler kullanılabilir. Ciltte
çıkan kızarıklıklar içinse genelde kortizonlu merhem öneriliyor. Süreç boyunca
hastalığın alevlendiği yani belirtilerin çoğaldığı veya sakin geçen dönemler
olacaktır. Buradaki en önemli nokta ilaçları aksatmadan, hatta mümkünse her gün
aynı saatte kullanmak. Ve tabii ki her hastalıkta olduğu gibi burada da
stresten uzak durmak.
Eğer Behçet Hastalığı’na sahip olduğunuzdan şüpheleniyorsanız,
en yakın sağlık kuruluşunun dermatoloji bölümüne muayene olmanızı öneririm.
Eğer hastalığa sahipseniz, doktorunuzun önerdiği şekilde ilaçları kullanmanızı
ve kontrollerinize düzenli gitmenizi tavsiye ediyorum.
0 Yorumlar