Bizans Sarnıçlarının Özellikleri
Sarnıçlar, bulundukları çevre ya da ait
oldukları yapının su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilmiş su toplama ve
biriktirme yapılarıdır.
Bizans dönemi sarnıçları depolama
olanakları açısından iki başlık altında incelenebilir;
- Açık Sarnıçlar
- Kapalı Sarnıçlar
Açık Sarnıçlar, tarihi yarımada içerisinde ve
dışarısında, ortalama 150x150 metrelik dev bir boşluk olarak inşa edilmiş su
toplama havuzlarıdır. Yağmur suları ve isale hatlarından gelen sular bu açık
sarnıçlarda birikir ve oradan çevredeki diğer kapalı sarnıçlara aktarılır,
oradan da halkın kullanımına sunulur. Açık sarnıçların üstünün tamamen açık
olması hijyen açısından olumsuz bir faktör olduğundan, açık sarnıçlarda
depolanan suyu kapalı sarnıçlara kıyasla günlük kullanıma elverişli değildir.
Bu nedenle birçok araştırmacı tarafından açık sarnıçta depolanan suyun zirai
amaçlarla kullanıldığı düşünülmektedir. Zaten henüz Bizans Dönemi’nde tarihi
yarımadadaki açık sarnıçlar bostan olarak kullanılmaya başlanmıştır. Zamanla
şehrin içine kapalı sarnıçlar inşa edilmiştir. Bazı binaların ve kiliselerin
bodrumlarının duvarları su geçirmez harç ile sıvanarak sarnıca
dönüştürülmüştür. Bu şekilde sonradan sarnıca dönüştürülmüş bodrumlara
emprovize sarnıçlar da denir.
Sarnıçların Mimari Özellikleri
Plan Özellikleri
İstanbul’daki Bizans Dönemi sarnıçları planlama
ilkeleri açısından benzer özelliklere sahiptir.
Açık sarnıçlar, şehrin yüksek noktalarına
konumlandırılmışlardır. Çoğu zaman kare veya kareye yakın dikdörtgen şeklinde
olup, plan şemaları arazi morfolojisine göre şekillenmiştir. Derinlikleri
ortalama 15 metredir.
Kapalı sarnıçların da büyük bir kısmı kare ya da
dikdörtgen plan şeması sergilemektedir. İç mekanların ise genellikle 2-4 metre
aralıklarla düzenlenmiş taşıyıcılarla sahınlara ayrıldığı görülmektedir.
Genellikle küçük ölçekli konut sarnıçlarında sütun ve ayak gibi taşıyıcılar
görülmemektedir. Bazı örneklerde sarnıca inişi kolaylaştırmak üzere duvara
bitişik merdiven inşa edilmiştir. Beden duvarı ile oluşturulan mekan, taşıyıcı
ve kemer akslarının birleşmesi ile kareye yakın birimlere ayrılmakta ve her
birimin üzeri kubbe veya tonozla örtülmektedir. Hem açık hem de kapalı
sarnıçların köşelerinde pahlama yapılmıştır. Bu pahlamalar suyun köşelere
yapacağı basınca karşı direnç kazandırmak amacıyla inşa edilmektedir.
Duvar Örgü Sistemi
Tekil Taşıyıcılar
Sarnıçlardaki tekil taşıyıcılar neredeyse tüm
örneklerde mermer ve granit devşirme sütunlardan meydana gelmektedir. Sütunlar,
yüksekliklerinin ayarlanabilmesi için bazen doğrudan döşeme üzerine oturmakta,
bazen ise sütun kaidesi ya da kaide olarak kullanılmış bir sütun başlığı
üzerine yerleştirilmektedir.
Sütun Başlıkları
Sütun başlıklarının büyük bir kısmı devşirme yapı
elemanlarıdır. IV.-VI. Yüzyıllar arasında Marmara Adası’ndaki mermer
ocaklarının aktif olduğu yıllarda malzeme kolaylıkla bulunabildiğinden, bu
dönemde inşa edilen sarnıçlarda devşirme malzeme nadiren kullanılmıştır. VII.
Yüzyılın başında Marmara Adası’ndaki mermer ocaklarının kapatılması ile
birlikte yeni inşaatlarda eskiden kalan stoklardan veya yıkılmış yapılardan
alınan devşirme malzemelerin kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır.
Kemerler
Sarnıçlarda sütunlar tuğla kemerler ile
birbirine bağlanmaktadırlar. Kemer biçimi olarak çoğunlukla yuvarlak kemerlerin
kullanıldığını görmekteyiz.
Örtü Sistemi
Destekli tipteki sarnıçların örtüsü ise, ağırlıklı olarak sütunları birbirine bağlayan kemerlerin meydana getirdiği kare bölümlerin üzerine mesnetlenen yelken, çapraz tonoz veya kubbelerden meydana gelmektedir.
Havalandırma Menfezleri
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXZqEY8EldmJShJIZsE-froNfi_TsGiOMv0FblIoLGJWqXvfwzL33LNzVLmfQ68JLXCMWEys0xPX02T2KL2iGavbKWsjoQeYvqn3fWXuhGBS1nldGrpWiRU62_FBFyY7QYCCfXZuE224Y/s320/5.jpg)
Besleme ve Tahliye Kanalları
Açık sarnıçlarda suyun giriş ve çıkışı henüz
kesin olarak aydınlatılamamıştır.
Kapalı
sarnıçlarda ana hatta bağlı olarak kurşun, terrakotta veya mermer künklerden
meydana gelen boru hatları ile suyun giriş ve çıkışı sağlanmaktaydı.
0 Yorumlar