Bizans Dönemi'nde İstanbul'un Su Temini
İstanbul, su kaynakları açısından elverişsiz bir
yarımada üzerinde kurulmuştur. Başlangıçta şehir içerisindeki su kaynakları
kuyular ve biriktirme suları ile karşılanırken, Roma İmparatorluk Dönemi’nden
itibaren şehre su sağlayan isale hatları ile giderilmeye çalışılmıştır.
Hadrianus döneminde (117-138), Belgrat Ormanı
civarında bulanan bir kaynaktan, galeriler aracılığı ile şehre su taşındığı
tarihsel kaynaklardan öğrenilmektedir. IV. Yüzyılda ise İstanbul’un başkent
ilan edilmesi ertesindeki imar faaliyetleri ve artan nüfusun gereksinimleri
sonucu olarak Valens (364-378) ve I. Theodosius (379-395) tarafından yaptırılan
yeni isale hatları ile şehrin su ihtiyacı büyük ölçüde karşılanmıştır.
VII. Yüzyıldan itibaren şehri kuşatan çeşitli
kavimler tarafından, şehre su sağlayan isale hatları sürekli olarak tahrip edilmeye
başlanmış, bunlardan yalnızca bir bölümü onarılabilmiştir. Ancak Valens isale
hattının X. Yüzyıla kadar faaliyette olduğu Harun bin Yahya’nın
seyahatnamesinden anlaşılmaktadır.
Zamanla bu hatların tahrip olmasının ardından
kent içinde biriktirme su kullanımına ağırlık verilerek kapalı sarnıçlar inşa
edilmiş, bazı binaların bodrumları (kryptalar), duvarları su geçirmez harç ile
sıvanarak sarnıç haline getirilmiştir.
1. Hadrianus İsale Hattı
İstanbul’un ilk su şebeke hattı olmakla birlikte
Hadrianus İsale Hattı’na ait bilgilerimiz oldukça kısıtlıdır. Hadrianus İsale
Hattı tarafından beslenen iki yapının varlığı bilinmektedir. Bunlardan biri VI.
Yüzyılda I. Iustinianus tarafından yaptırılan Yerebaten (Bazilika) Sarnıcı’dır.
Hattın diğer güzergahı ise Hipodromun doğusunda yer alan Büyük Saray’dır.
2. Valens İsale Hattı
İmparator Valens tarafından yaptırılan, I.
Theodosius tarafından eklentiler yapılarak genişletilen, Trakya’dan şehre su
taşıyan, Roma İmparatorluğu tarafından yapılan en uzun su yollarıdır. Hattın
günümüze ulaşan bir parçası imparator Valens tarafından 368 yılında yaptırılan
Bozdoğan Kemeri’dir. (Resim 1)
![]() |
Resim 1 |
0 Yorumlar